16 Eylül 2011 Cuma

Sevmek Bana Yaramıyordu,Ben Sevilemiyordum...




Zor yazıyorum ben. Duygulanmam,çok üzülmem ve hatta bazen ağlamam gerekiyor bir şeyler karalayabilmek için. Sevinçten yazamadım hiç. Hayatımın hiç bir evresinde çok sevinip de dokunamadım kaleme -klavyeye-. Edgar Allen Poe geliyor aklıma böyle günlerde ; ''Sevmek bana yaramıyordu,ben sevilemiyordum'' diye yorumluyorum ne zaman sevincimi paylaşmak istesem.

Hiç adetim değildir ama erken kalktım bugün. Kendime çok güzel bir kahvaltı hazırladım dememi bekleyenlenler varsa şöyle alalım. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür diyenler ilk okulda hiç dayak yememiştir. Veya ne bileyim,okuldan kaçıp maça gitmemiştir. Heh işte; beyaz yakalıdır. Siktirip gidebilirler,gurur duyarım. Ben çok pis dayak da yedim,maça da kaçtım. Babam da yakaladı,ama güldü.

Nerede kalmıştık; erken kalkmıştım. Kalkar kalkmaz adetim olduğu üzere sigara yaktım. Kahve yapmak için mutfağa doğru ilerledim. Kahve derken,bildiğin üçü bir arada. İçemem öyle filtresiydi,americanosuydu. Kaç şeker atarsan at,acı ulan bildiğin.

Ivırı,zıvırı geçersen Kadıköy Şöhretler'de liseden kalma alışkanlıkla pide döner yedim. Dönerin başındaki abi çok ters bakınca,güneş gözlüğünü çıkardım,heh şöyle -pidenin dibinde kalan boşluğa yine döner ekledi- tanıyamadım dedi.

Üniversitedeyken insanların nasıl olup da vapura binerken bu kadar zevk aldıklarını anlayamazdık. Ben bugün anladım... Artık yasakmış ama bir sigara yaktım,biri siyahi iki oğlan mızıka çalıyordu...

Balık aldım Karaköy'den,rakı aldım sonra. Ben çok rakı içerim blog. Öküz gibi de sigara içerim. Bilmiyorsan öğren...

Sarhoşum ve velhasılı Fener bugün yine ve inatla kazandı blog. Ölüsünü,dirisini,her gün birisini...

Hayatımda ilk kez mutluyken bir şeyler yazıyorum ve bu,yazdıklarım içinde en kötüsü,onu da biliyorum...

İnsan çok sevdiği için ölür mü?

Ben bu hayatta en çok Fenerbahçe'yi seviyorum blog....

Ve ben bir gün çok sevdiğim için ölecekmişim gibi geliyor bana...

5 Ağustos 2011 Cuma

Safları Sıklaştırın...



Yazmadığım yaklaşık 8 ay boyunca gelişen olayları yazmaya kalksam bir 8 aya daha ihtiyacım olur herhalde. Ben bugünü yakalayayım,yeter şimdilik.

Fenerbahçe,istibdat dönemi ve hatta İstanbul'un işgali dahil,tarihinde hiç görmediği kadar ağır bir kuşatma altında... Düşman bu kez daha acımasız,daha vicdansız,daha utanmaz. Amacı İngiliz donanma kuvvetlerinin en iyilerini toplayıp Fenerbahçe'yi bir kez olsun yenebilmek değil,yok etmek. Düşman hafiyelerinin kafalarında fes yok artık,bıyıkları kaytan değil hiç birinin. Simsiyah cübbeleri var hepsinin,kapkaranlık cübbeler. Bıyıklar günün modasına uygun olarak varla yok arası. Jurnalciler sadece kılık değiştirmekle kalmadılar,hayal güçleri artarken,haysiyetleri eksildi,ar damarları çatladı. Fuat Hüsnü Kayacan'ın Bobi takma adıyla İngiliz'lerle ayak topu oynadığı jurnal etmek mekzube değildi elbet ama bir insanın hakkında onu bir ülkeden soğutacak kadar gıybet etmek de bugünün Ali Kemal'lerine nasip oldu. Saray soytarıları,yardakçılar da sanki o günden kopmuş da gelmiş gibi. Peyam-ı Sabah gitmişti gitmesine de,İngiliz'ler bugünkü muadillerini görse bırak finanse etmeyi,ipe götürürler Ali Kemal'i.

Namaz kılarken safları sıklaştıralım ey cemaat der imam,aramıza şeytan girmesin. Usta Allah'a inanmaz ama o da safları sıklaştırın der. Ve ekler; Daha gün o gün değil,derlenip dürülmesin bayraklar... Yok,hayır,daha değil...

Çünkü; Topuz Hikmet meşe palamudunu armana kudretli olduğun için koydu. Çünkü; sağ haf Arif şehit düşmedi daha. Çünkü; devre arasında potinleri sıkan Bedri,henüz oyundan çıkmadı. Çünkü; Zeki Rıza ikinciyi göndermedi daha ağlara,maç hâlâ 1-1 devam ediyor. Çünkü; ne Mustafa Kemal daha Beşbıyık sokağın 3 numarasını ziyaret etti,ne de İsmet Paşa ta Lozan'dan meseretle gözlerinden öpüyor çocukların. Çünkü; Kalamış'taki kayıkhaneden hâlâ silah sevkediliyor Anadolu'ya. Çünkü; Taksim stadı tıklım yine bugün,Fener'in maçı var. Çünkü; formanda hâlâ reklam yok senin. Çünkü; herkes hâlâ ve ısrarla topu Lefter'e veriyor ve hâlâ deftere yazıyor. Çünkü; Basri'nin kafası daha yarılmadı. Çünkü; hayatında hiç penaltı kaçırmamış Wodword topu hâlâ sol üste vuruyor ve Cihat sarı kazağı ile kanarya gibi uçup,o topu çıkarıyor. Çünkü; Sadri baba yerlileri hâlâ Fenerbahçe çok yaşa diye bağırttıyor. Çünkü; Hababam sınıfı hâlâ maça kaçıyor,Mahmut hoca hâlâ yakalıyor. Çünkü; Fenerbahçeli Cemil hâlâ aynı bıçakla tıraş oluyor.

Safları sıklaştırın çocuklar...Çünkü bu kavga; bizden daha öncekilerin hakkını sonuna kadar verdiği bir varolma kavgasıdır.

Safları sıklaştırın çocuklar... Çünkü; biz daha bu borcu ödeyemedik...

Bir Gece Ansızın



Yazmak disiplin işi derlerdi de inanmazdım. Böylesine yoğun gündemin olduğu,başka diyarlarda skandalın ağa babası olacak nitelikte olayların gündelik hayatın bir parçası haline geldiği bir ülkede yazacak bir şeyler illaki bulunurdu. Bulunmasına bulunurmuş da onu yazacak disiplin bende yokmuş.


Dönelim bakalım;bu sefer ne kadar devam edebileceğiz...